Hukuk devleti, idare edilenlere hukuk güvenliği sağlayan adaletli düzeni amaçlar. Hukuk devletinin olmazsa olmazları; devlet yöneticilerinin hukuka saygılı olmaları, temel insan haklarının güvence altına alınması, yasama ve yürütmenin işlemlerinin bağımsız yargı denetimine tabi olmasıdır. Anayasanın 125. maddesine göre idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir. 1924 Teşkilatı Esasiye Kanunu’nda yer almayan sosyal devlet ilkesi ise 1961 ve 1982 anayasalarında yer almıştır. Bu ilke vatandaşın sosyal durumu ve refahı ile devletin ilgilenmesi anlamına gelir. Devlet ulusal gelirin toplumda adaletli dağılımı için gerekli sosyo-ekonomik tedbirleri almak, bireyin insan haysiyet ve onuruna yakışır, minimum yaşam düzeyini ve standartını sağlamak zorundadır.Sosyal ve hukuk devleti olma ilke ve şartlarını vatandaşın pratik haytına yanısıtmadıkça; Laf olsun diye, anayasalara sosyal hukuk devleti yazdırmanın ne önemi olabilir.Yıllardır ülkemiz yönetilenler tarafından; Türkiye sosyal-hukuk devletidir diye söyleyip dururlar.Gel gör ki; anayasada yazılı bulunan; bu iki önemli ilke de, tam manasıyla hayatta karşılığını görmemiştir.
-Açlık sınırı : 950 lira.
-Asgari ücret : 658 lira.
-İşsizlik oranı : 11.2
-İşsiz sayısı : 2.900 bin
-Aç ve yoksu :15 mil.kişi
-Yarı yoksul :45 "
-En yüksek gelire sahip :20 "
-Bu tablo Türkiyenin sosyo-ekonomik tablosunu içermektedir.Milyonlarca üniversite mezununun işsiz dolaştığı, milyonlarca insanımızın çöplerden topladıkları evsel ve sanayi atıklarını, geri dönüşüm amacıyla toplayıp ekmek parası kazandığı gözlerden uzak tutulmaması gereken Türkiye gerçekleridir.
-Kalkınıyoruz, gelişiyoruz, süper güç olacağız sevdaları ve hülyaları, hepimizin yüreğini hoplatan va kulağa hoş gelen argümanlar olabilir.Ancak; gerçek sosyo-ekonomik tirendimiz ve gelişmeye müsait alt yapımız henüz buna müsait değildir.
-İthalat ve ihracat arasındaki fazla dengesizlik, sanayi, kimya ve enerji alanındaki yetersizliğimiz, ülkemize sürekli ayak bağı olmaktadır. Bu handikapları aşmadığımız sürece, sağlıklı bir kalkınma moduna girmemiz oldukça zor görünmektedir.
-Sosyal ve hukuk devleti olacaksak, ülke çoğunluğunu oluşturan vatandaşlarımızın yaşam koşullarını iyileştici; hukuksal-sosyal ve ekonomik tedbirlerin ve kalıcı yaptırımların hayata geçirilmesi lazımdır.
-Gecenin bi yarısında, ekmeği var olana" baklava börek" ikram etme bönkörlüğünde bulunan sosyal devlet,
-Ekmeği bulamayanlara da, bir dilim ekmek ve katık yapacağı bir dilim peynir bahşetme lütfunda bulunsa.
-Kimse kimseyi kandırmasın beyler, bu sistem böyle çalışıyor.Kapitalist sistem varoluşunun amaç ve gayesi olarak kendini ayakta tutan payandalarına maddi ve manevi desteği asla esirgemez.