1 Aralık 2012 Cumartesi

İSOT’IMI KUNDAĞLIYACAĞAM..!

Sabri Temel
**************************
-Her birimiz, değişik nedenlerle terk etmişiz sılayı..Bırakıvermişiz geride, tüm anı ve sevdiklerimizi.Kimimiz yeni bir iş tutmaya, kimimiz okumaya ve kimilerimiz de, elde olmayan değişik ve zorunlu nedenlerle atıvermişiz kendimizi metropollerin loş varoşlarına.Bedenimizle beraber, tüm hasletlerimizi de beraber taşımışız yurt edineceğimiz bu yerlere…
-Gelmişiz gelmesine de; geride bıraktıklarımızın hasreti bir yana, özlem duyupta, kolay kolay erişemediğimiz hasletlerimizin daha yakıcı olan hasreti bir yana…
-Kimimiz pastırmaya, kimimiz Halep tavaya, kimimiz çiğköfte ve lébenı şorbasının hasretiyle kulak vermişiz sıladaki baba ocağına…Büryan kebabı, çağ kebabı, mısır ekmeği, kete, annelerin yaptığı börekler, hep hayallerimizi süslemiştir.
-Bunların bir çoğunu metropollerde kısıtlı da olsa bulmanız ve ulaşmanız  mümkündü belki, ancak; baba ocağında, anne elinden yediklerimizin tadını ve lezzetini  alamazdınız…Tüm bunlara alternatifler oluşturulmuştu metropollerde...
-Ya benim “İSOT”ım ne olacaktı..Onu nerden nasıl bulacaktım
-İşte benim mühim meselem de buydi kardeşim..Kuru isot’tan yana problem yoktu..Her an, her yerde bulamadığım” tézze İsot” meselesi, bizim için mühim bir mesele haline gelmişti.
-Çünkü 1980 öncesinde yağma yok, tézze isot’ı öyle her köşebaşında bulmanız mümkün değildi, İstanbul metropolünde.
-Elinde; acil hastasına ilaç almak için nöbetçi eczane arayan insanlar gibi tézze isot arama serüvenlerimiz olmuştur metropol varoşlarında.
-Bayrampaşa, K.Mustafa paşa, Aksaray-Sofular, Şirinevler, Fatih kadınlar pazarı, Fındıkzade bazen de Süleymaniye ve küçük Pazar da, Urfa’ya komşu olan illerden gelen tézze top isotları bulmak mümkün olurdu…Lâleli camisinin altındaki pasajda, Birecikli ABİT’te; mevsiminde tézze isot ve Urfa’ya özgü tüm zahire çeşitlerini bulmanız mümkündü..
-Bahsedilen noktalardan edindiğimiz bu tézze isot hazretlerini edindiğimizde, eve bir hoş edayla gitiğimi hatırlamaktayım.Evdeki hatunla da, her konuda olmasa da, İsot konusunda aynı frekansları bir uyum ve ahenk içinde paylaşmaktaydık.Bir poşet dolusu tézze isotla eve gitiğinizde eşinizin o andaki mutluluğunu tarif edemezsiniz.
- Kendine geldiğinde; “Sabo, bı kéder isot’ı ne yapacağsan, pozılır taman.” Dediğinde…
-Pozılmaz arvad, sen merak etme..Êlımız méhkım isota karşı…”Ne yapım, isota yağ çekeceğam, göyınlerını ğoş tutacağam”…
-“Sabo heç tézze İsot’a yağ sürılır mı..”
-Ya arvad, éle degıl degıl…Hele sen onarı biye balkona getır. Onarın başına bi çorap örecağam…Ne yapacağsan…Sen dur seret isotın kundağlısını..
-İSOT’LARIMI KUNDAĞLIYACAM…
-Balkona aldığım isotlarımı geniş bir kaba aldıktan sonra, önlerine oturup, onları tek tek ince kağıtlara sarıp karton koliye düzecağam., Onları serin balkonda muhafaza altına alacağam..
-Déyecağsan kı niye..Işte éle..!
-Ê…Ne yapım kardaşım, her gün manita kovalar kımın, İsot mı kuvalıyacağam..E..ler kuvalasın “Êrzı kırığ isot’ı”.Aman ha, bıralığı isot kardaşımız duymasın..Soyna, bıze bi yanış filan yapar…Hele bi’rézım daha évallah çekağ..Ya Sabur Ya Allah…Başa gelenı çekecağığ..Nasıl olsa; güz geldı, ümrının son demını yaşi…Tiyegı de, gendı de kurıyıp gıdecağ.Allah’ımıza dué edağ kı; “ Kökı kömçegı kurımasın.”…
-Ula isot; eskı böyıkler “Paşa bağı” isotı derlerdı seni üçün..Paşabağındakı, yurdi yuvayida vélveran éttıler, bağçalarda da siye yer yurt koymadılar…Ê..Dı hade gene éyyısen éyyı…Herran’a su geldıde, birezım üzi güldı..Yoğsam; témellı “Sevdaya Şivan” édecağtığ.
-Sevgılı İsot’ım, senı arada bir inneledığıma bağma sen…Sénen bi’rezım hének etmağ ıstiyem.Sen dâyma, bıze hének édıp, ağzımıza burnımıza hének etmimısen…Bızım héneklerımızı, ettıği hénekleriye say.
-Sen heç merak etme sevgılı İSOT’IM…Kımse sénen olan éşkımıza, kölge düşıremez.Senı ataşlarda közlıyıp külleseğ de, küllerinén, gene flört étmağa devam édecağığ…
-Sénnen olan éşkımıza; gülüp geçenler olsa da, onarın ağzına, senı sürdığımız da, ümrü billah, kımse içgüdüsel ve ilahi sevdamıza gülemiyecağtır.
-TÜM SEVDA VE SEVDALIKLARIN, İSOT SEVDASI GİBİ, ULVİ OLMASI TEMENNİSİYLE…